‘Tevhîd akidesini muhafaza ederek, ilim öğrenmek, ilim öğretmek, Şeriat'e muhâlif olan her şeye karşı çıkarak, İslâm'ın nafilelerini bile ihya etmek, tüm şüpheli şeylerden uzak durarak, kendilerini Allah'tan alıkoyan mübahlara bile yanaşmamak ve Sünnet-i Seniyye istikametinde takvâ hayatı yaşamak' anlamındaki tasavvuf anlayışını ‘ihya' etmek;
‘Hristiyan rahiplerinin ve Hint fakirlerinin felsefelerinin girdiği, içerisinde vahdet-i vücûd, hulul, ittihad, şeyhlerden istimdâd gibi müşrikçe düşüncelerin ve amellerin bulunduğu felsefî tasavvuf' anlayışını ‘imha' etmek temel gayemizdir. Bu gâyemizden hareketle kitabımızın ismini ‘İhya mı İmha mı?' şeklinde adlandırdık.